OSMANLI OCAKLARI’NDAN “İTTİFAKSIZ SEÇİM” ÖNERİSİ

“İttifaklar Tam Demokrasiyi Temsil Etmiyor!”

Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat katıldığı canlı yayın programında Türkiye’de yapılan ittifakları değerlendirdi.
Canpolat, Hatice Kübra Savaş’ın sunduğu Canlı yayın programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı ve seçimlerde yapılan ittifaklar ile ilgili: “İttifakların dediği değil, milletin dediği olsun, İttifakların yerlisine lafımız yok ama diğer ittifakların hangi lobilerin, hangi devletlerin ittifakı olduğu belli değildir ama millet bellidir, Biz bu millete güveneceğiz.” dedi.

Canpolat ittifaklar ile ilgili şu açıklamalarda bulundu; “Biz Osmanlı Ocakları olarak seçimlerde ittifak istemiyoruz. İttifak olmasın. CHP, HDP ile ittifak yaparak yüzde beş ve yüzde yedi oylarla yani HDP’nin oylarıyla gelip ülkeyi mi yönetecek? Bu olmasın. Bunu AK Parti de yapmasın, MHP de yapmasın. Her siyasi parti kendi adayını çıkarsın, herkes boyunun ölçüsünü alsın otursun. Bakalım, AK Parti mi erimiş, hangi siyasi parti erimiş; Kime ne olmuş görelim. Yine AK Parti birinci parti ve Sayın Cumhurbaşkanımız Cumhurbaşkanı seçilir. Çünkü en fazla oyu alacak olan parti Ak parti ve kendisidir. Bu milletin kim daha fazla oyunu alırsa o bu milletin yöneticisi olarak kabul edilmelidir. Demokrasi, demokrasi diyorsak demokrasiye göre kim daha fazla oy almışsa o seçilmiştir.

“%1’LERLE %99’LAR YÖNETİLMESİN

İttifaklarla HDP’nin yüzde 4’ü, 5’i veya Saadet Partisi’nin yüzde birleriyle, yüzde doksan dokuzlar yönetilmesin. Bu demokratik bir durum olmaz.
Türkiye’nin üzerinde çok büyük oyun oynanmakta!”
“Millet şuan ki devlet yöneticilerimize güveniyor ve en fazla oy alan siyasi lider de şuan Devleti yöneten liderdir. Yoksa bunun önüne geçmek için mi ittifaklar seçimi yapılıyor? Demokrasilerde en fazla oyu alan işi bitirir. İttifakların dediği değil, milletin dediği olur. Hayırlı olan ittifaklar var ama şer İttifaklarını da görmemiz lazım. Her partinin kendi misyonu var. İttifak yapacağız diye o misyona aykırı davranışlar yapılması ne kadar doğru? Siyasi partiler kendi ideolojilerinden uzaklaşıyor, kültürümüzden ve ideolojik yapılarımızdan ödün vererek alınan sonuçların kimseye bir hayır getireceğini düşünmüyorum. İttifaklar Bu milletin maneviyatına, kültürüne zede vuran bir yapı haline geliyor.”

“İTTİFAKLAR KÜLTÜR EROZYONU DOĞURUYOR”

Biz Osmanlı kültürünü, Osmanlı ahlakını, Osmanlı ananesini, töresini yaşamak ve yaşatmak için görevimin başındayız. Örneğin birileri MHP’ye gönül vermiş seçmeni kandırıp sözde ülkücülük adında İYİ Parti’de teşkilatlandırıp ve daha sonra HDP’yle, yani PKK ile yan yana getirirse o seçmenlere sistematik bir şekilde kültür ve medeniyet erezyonu uygulandığını hissediyor ve tedirgin oluyoruz. Tüzüğümüz gereği medeniyetimizi kültürümüzü ayakta tutmanın cabası içindeyiz. Hdp ve iyi parti gibi sözde Atatürkçü CHP’nin kendi seçmenlerine millet ittifakıyla uyguladıkları bu asimile politikalarını da doğru bulmuyoruz. Siz kalkıp Atatürk’ün kurduğu yerli ve milli bir parti olan CHP’yi götürüp Abdullah Öcalan’ın resimleriyle yan yana koyarsanız burada da bizim için yine kültür erozyonu oluşuyor, Milletin değerleri yerle bir ediliyor anlamına geliyor.”

“İTTİFAKLAR TAM DEMOKRASİYİ TEMSİL ETMİYOR”

Demokrasilerde en çok oyu alanın seçilmiş sayıldığını bildiren Canpolat, Cumhurbaşkanlığı makamı için de neden aynı usulün gözetilmediğini sorgulayarak konuşmasını şu sözlerle bitirdi:
“En fazla oyu alan belediye başkanı, en fazla oyu alan muhtar seçilirken Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı makamının neden yüzde elli biri illa görmesi gerekiyor? Dünyanın neresinde çoklu partili sistemlerde yüzde elli biri alan bir siyasi parti var? Nasıl alacakmış? Çoklu siyasi partilerde bu oran asla alınmaz, alınamaz. İkili parti sisteminde ancak bu mümkün olabiliyor. Bu da Türkiye için henüz çok uzak bir durum. Yüzde elli biri hiç bir siyasi partinin alamayacağına göre, kimse Türkiye’de siyasi istikrar bekleyemez. Bunun sonuçları da yıkıcı olacaktır. İttifaklar seçime giderken değil, seçimden sonra milli hükümet sistemiyle mümkündür, öyle kurulma siyasi istikrar kalıcı bir şekilde sağlanmalıdır.” Dedi.