enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2831
EURO
34,7891
ALTIN
2.404,52
BIST
10.239,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Açık
20°C
Ankara
20°C
Açık
Salı Açık
22°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
21°C
Cuma Az Bulutlu
15°C

Kadir Canpolat; “ Meral Akşener İslam’ı ve Atatürk’ü tahkir ediyor”

Kadir Canpolat; “ Meral Akşener İslam’ı ve Atatürk’ü tahkir ediyor”
13.11.2017 19:50
0
A+
A-

Kadir Canpolat ; “Meral Akşener hangi dine bağlı olduğunu açıklasın.”

Canpolat; ”Anıtkabir’i ziyaretinde “İmanımı tazaledim” diyerek Türkiye’yi şok eden İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, hangi dine bağlıysa bir açıklama yapmalıdır” dedi.

Canpolat yazılı açıklamasında şunlara yer verdi; “Kurulduğu günden bu tarafa konuşmalarıyla ve çıkışlarıyla hep tartışmanın odağında olan iyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener bunu 10 Kasım’da sürdürdü.
Atatürk’ün ölümünün 79. sene-i devriyesi dolayısıyla Anıtkabir’i ziyaretinde, “İmanımızı tazelemek için buradayız” diye konuşması, daha bir kaç gün önce bir türbe ziyaretinde başını kapatarak islamcı bir görüntü verip ve sonra islama aykırı bir şekilde Anıtkabir’de açıklama yaparak sergilenen bu tiyatro ülkemizde ki Müslüman vatandaşlarımızı üzmüştür.
Akşener bu açıklama ile Türkiye’nin kurucusunu ilahlaştırdığını görüyoruz.
Hz Muhammed’de dahil olmak üzere yaratıcıdan başka hiç bir güç ilah yerine konulamaz. imanın tazelenmesinin kaynağı önce Yaratıcımızın ve akabinde meleklerine imanın daha sonra kuran-ı Kerim gibi yani AMENTÜ’den oluştuğunun bilinmesi gerekir. Bu şekilde Merhum Gazi Mustafa Kemal paşa üzerinden siyaseten nemalanmak istendiğini görüyoruz. Meral Akşener Şayet müslümansa dinden çıktığını, değilse bunu toplumla paylaşması gerektiğinin altını çiziyorum.
Asla sevmediği türban takarak islam dinini istismar ederken, öte yandan Atatürk üzerinden başka bir istismar yapma girişimi ile partisine oy toplamaya, insanların duygularını tahkir etmeye çalıştığını görüyor.
Bize göre Akşener’in yaptığı Allah’a şirk koşmaktır.
Atatürk’ü insanlardan soğutma niyeti taşımaktır. Tüm Müslüman vatandaşlarımız ve Atatürk’e saygı duyan toplumumuz Merak Akşener’den özür beklemektedir. Aksi taktirde böyle siyasi manevralar ile toplumda karşılık bulamayacaklardır. Zaten fetö terör örgütüyle anılan bir Genel Başkanın bu tür çıkışları Atatürk gibi milli değerlerimizi tahkir etmektedir.
Anıtkabir imanın tazaleneceği yer değildir, Ülkemizi bize emanet eden Kurucu Devlet adamımıza saygı, hasret, özlem duyularının sıkıştığı matem yeridir. İmanın tazeleneceği yer yanlızca Allah’a ve O’nun Emirler’ine olan inançtır.
Akşener imanını tazelemek istiyorsa ona tavsiyemiz aşağıdaki belirtilen şu kurallara uymasıdır.
İmanın şartları şunlardır:
1- Allah’a inanmak
Allahü teâlâ, vacib-ül-vücud [varlığı lazım olan] ve hakiki mabud ve bütün varlıkların yaratıcısıdır. Ondan başka ilah yoktur. Allahü teâlâ zamandan, mekandan münezzehtir. Hiçbir şeye benzemez.

Allahü teâlânın, sıfat-ı zatiyyesi altıdır:
Vücud,
Kıdem,
Beka,
Vahdaniyyet,
Muhalefet-ün lil-havadis,
Kıyam bi-nefsihi.

[Vücud var olmak, Kıdem varlığının öncesi olmamak, Beka varlığı sonsuz olmak, hiç yok olmamak, Vahdaniyyet ortağı, benzeri olmamak, Muhalefet-ün lil-havadis hiçbir şeyinde, hiçbir mahluka, hiçbir bakımdan benzememek, Kıyam bi-nefsihi varlığı kendinden olmak, hep var olması için, hiçbir şeye muhtaç olmamaktır.]

Sıfat-ı sübutiyyesi de sekizdir:
Hayat,
İlm,
Sem’,
Basar,
Kudret,
İrade,
Kelam,
Tekvin.
[Hayat diri olmak, ilm bilmek, sem’ işitmek, basar görmek, kudret gücü yetmek, irade istemek, kelam söylemek, tekvin yaratmaktır.] Bu sıfatları da kadimdir.

2- Meleklere inanmak
Melekler, hayat sahibi, diri, nurani yaratıklar olup, akıl sahibidir. Allahü tâlânın sevgili ve kıymetli kullarıdır, ortakları ve kızları değildir. Allahü teâlânın emirlerine itaat ederler, isyan etmezler. Günah işlemezler. Kendilerine verilen emirleri yapmaktan başka işleri yoktur. Erkek ve dişi değildir. Evlenmezler, doğurmazlar, çoğalmazlar, çocukları olmaz, yiyip içmezler. Meleklerin kanatları var, ama, nasıl olduğunu bilemeyiz.

Her insanın bütün işlerini yazan meleklere, Kiramen katibin denir. Sual meleklerine Münker ve Nekir denir. Meleklerin en üstünleri şunlardır: Cebrail, İsrafil, Mikail, Azrail.

3- Kitaplara inanmak
Allahü teâlânın gönderdiği kitaplar çoktur. Din kitaplarımızda bildirilen ise, 104 kitaptır. Bunlardan 100’ü küçük kitaptır. Bu küçük kitaplara suhuf denir.

100 suhuf şu Peygamberlere inmiştir:
10 suhufu, Âdem aleyhisselama,
50 suhufu, Şit aleyhisselama,
30 suhufu, İdris aleyhisselama,
10 suhufu, İbrahim aleyhisselama.

Dört büyük kitap ise şu Peygamberlere inmiştir:
Tevrat, Musa aleyhisselama,
Zebur, Davud aleyhisselama,
İncil, İsa aleyhisselama,
Kur’an-ı kerim, Peygamber efendimiz Muhammed aleyhisselama.

4- Peygamberlere inanmak
Peygamberlerin ilki Âdem aleyhisselam ve sonuncusu, bizim Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamdır. Bu ikisinin arasında, çok Peygamber gelmiş ve geçmiştir. Sayıları belli değildir. 124 binden çok oldukları meşhurdur.

Peygamberlere iman etmek, aralarında hiçbir fark görmeyerek, hepsinin Allahü teâlâ tarafından seçilmiş sadık, doğru sözlü olduklarına inanmak demektir. Onlardan birine inanmayan kimse, hiçbirine inanmamış olur.

Âdem aleyhisselamdan, son Peygamber Muhammed aleyhisselama kadar bütün Peygamberler, hep aynı imanı bildirmiş, ümmetlerinden aynı şeylere iman etmelerini istemişlerdir. Yahudiler, Musa aleyhisselama inanıp, İsa aleyhisselama ve Muhammed aleyhisselama inanmazlar. Hristiyanlar, İsa aleyhisselama inanıp, Muhammed aleyhisselama inanmazlar. Müslümanlar ise, bütün Peygamberlere inanırlar yani kabul ederler.

Peygamberlerin sıfatları şunlardır:
Emanet [emindir],
Sıdk [her işi doğrudur, yalan söylemez],
Tebliğ [Dini eksiksiz bildirir],
Adalet [her işte hakkı gözetir],
İsmet [günah işlemez],
Fetanet [çok akıllı, anlayışlı, zeki],
Emnül-azl [peygamberlikten azledilmez yani peygamberlik ellerinden alınmaz.]

Allahü teâlâ, ilk insan ve ilk Peygamber olan Âdem aleyhisselamdan beri, her bin senede din sahibi yeni bir Resul vasıtası ile, insanlara dinler göndermiştir. Bunlar aracılığı ile, insanların dünyada rahat ve huzur içinde yaşamaları ve ahirette de sonsuz saadete kavuşmaları yolunu bildirmiştir. Kendileri ile yeni bir din gönderilen Peygamberlere (Resul) denir. Resullerin büyüklerine (Ülülazm) Peygamberler denir. Bunlar, Âdem, Nuh, İbrahim, Musa, İsa ve Muhammed aleyhimüssalatü vesselamdır. Yeni bir din getirmeyip, insanları, daha önceki dine davet eden Peygambere Nebi denir.

Peygamber efendimizden sonra, hiç Peygamber gelmeyecektir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Muhammed [aleyhisselam], Allah’ın Resulü ve Peygamberlerin sonuncusudur.) [Ahzab 40]

5- Ahiret gününe inanmak
Herkes öldükten sonra dirilecek, hesaptan sonra Cennet veya Cehenneme gidecektir. Cennet ve Cehennem şimdi vardır. İkisi de sonsuzdur. Müslümanlar Cennette ebedi, kâfirler de Cehennemde ebedi kalacaklardır.

Kıyametin ne zaman kopacağı bildirilmedi. Fakat, Peygamber efendimiz kıyametin birçok alametlerini ve başlangıçlarını haber verdi:

Hazret-i Mehdi gelecek, İsa aleyhisselam gökten inecek, Deccal çıkacak. Yecüc Mecüc denilen kimseler her yeri karıştıracak. Güneş batıdan doğacak. Büyük depremler olacak. Din bilgileri unutulacak, kötülük çoğalacaktır.

6- Kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmak
İnsanlara gelen hayır ve şer, fayda ve zararın hepsi, Allahü teâlânın takdir etmesi iledir.
Kader, Allahü teâlânın ezeli ilmi ile, insanların ve diğer mahlukatın yapacağı işleri bilmesi ve dilemesidir. Bunun yaratılmasına kaza, ikisine birden kaza ve kader denir.

Her şeyi ve insanların iyi, kötü her işini Allahü teâlâ yaratıyor ise de, insanlara İrade-i cüziyye vermiştir. İnsan, irade-i cüziyyesini kullanarak iyilik yaratılmasını isterse sevap, kötülük yaratılmasını isterse günah kazanır. İnsan günah işlerse cezasını, sevap işlerse mükafatını görür. Yani Allahü teâlâ hiç kimseye zorla günah işletmez.