Muğla Osmanlı Ocakları İl Başkanı Hüseyin Çakır İmar yapılanması ile ilgili basın açıklamasında bulundu.
Çakır, “seçim vaatleri ile insanları kandırıp yapın arkanızdayız dediniz. İzin verdiniz. Şimdi de insanlara zulmediyor ve evlerini yerle bir ediyorsunuz. Suçu olmayan insanlara, bu şekilde kendi hatanızın bedeliniz ödetemezsiniz. Bu konu ile ilgili yerinde gidip incelemelerde bulunduk ve vatandaşın derdini dinledik. İnsanlar şuanda mağdur durumda “dedi.
Hüseyin Çakır`ın satır başlıkları ise şöyle;
Bence insan oturduğu koltuğun hakkını verip, devletin gücünü her şekilde halkına kullanması gerekiyor. Ben görüyorum ki burada ne devletin gücü kullanılıyor ne de belediyeler zulümden vazgeçiyor. Pandemi süresi içinde insanları evinin yıkılmasının doğru olduğunu söylemek bence insanlık dışı olur. Biz gidip gördük sadece şunu istiyoruz: şuan pandemi dönemindeyiz insanlar mağdur durumdalar. Bir an önce bu yıkımların durdurulmasını ya da en azından pandemiden sonrasına bırakılmasını istiyoruz. Daha önceki yönetimde görev yapmış il başkanları, belediye başkanları, il çevre müdürlüğü, kim bu yapıların var oluşunda görev yaptıysa hesap onlardan sorulsun. Bizim vatandaşımızın ne günahı ne de suçu var. Bu insanların hayalleri bir saat içerisinde yok edilecek, yerle bir edilecek kadar ucuz mudur? İnsanlar mağdur durumdalar. Bir an önce devletin kurumları ve belediye yönetimleri birbirleri ile kavgayı bırakıp, insanların acısına bir merhem olmaları gerektiğini düşünüyorum.
Biz güzel memleketimizin Marmaris’imizin Türkiye’mizin imar kirliliği içerisinde yok olmasını isteyen insanlar değiliz. Sadece geçmiş dönemde yönetimde bulunan kişiler, bu imar kirliliğinin yapılmasına izin vermiştir. Bunu vatandaşa ödetmemek lazım. Hesabı bunu yapanlara sormak lazım. Ben burada gerçekten millete hizmet edildiğini düşünmüyorum. İnsanlar rant peşinde. Seçim vaatleriyle yapın, biz akanızdayız söylenmiş. Suçu, günahı olmayan vatandaşım da gitmiş evini yapmış. Bir ev yapıp başını sokmak isteyenler var. Bir de villalar yapıp rahat etmek isteyen insanlar var. Bu insanlarla benim köylümü, vatandaşımı ayırt etsinler. Günahı olmayan insanlara bedelsiz şekilde bedel ödetmesinler. Bizlere şuan yüzlerce telefon geliyor ama bizim elimizde olan bir şey yok. Ben kendilerine, Osmanlı ocakları il başkanı olarak, yanlarında duracağıma ve Ankara’da bunu dilediğim yerde dile getireceğimi ve yetkililere ulaştıracağıma söz verdim. Ama bizim söz vermemizle de bitmiyor. Burada devletin bir temsilcisi var. Kurumlar var. Ben belediyenin ve devletin yetkili olduğunu biliyorum. Vatandaşı kandırabilirler ama beni kandıramazlar. Çıksınlar bir an önce hem belediye hem devlet il özel Çevre Müdürlüğü ile çalışmalara başlasınlar. İmar düzeninin devlet ve belediye çerçeveleri içerisinde anlaşıldıktan sonra bu insanların zulmünün biteceğini biliyorum. İmar geldikten sonra yıkımlar duracak ve insanlar hak ettiği değeri bulacaklar. Herkesin elinden evi alınmıştır. Pandemi sürecindeyiz nereye gidecek bu insanlar? Devlet olarak halkın yanında durulması gerektiğini düşünüyorum.
Ben bunları yapanları vicdana davet ediyorum. Kendilerini bu insanların yerine koysunlar. Evsiz kalanlarla, şuan da evinde yatanlar kendilerini bu insanların yerine koysunlar. İnsanalar birikimini harcamış ve kendisine ev yapmış. Siz geliyorsunuz bir saat içerisinde yok ediyorsunuz. Böyle bir vicdan, böyle bir anlayış, böyle bir siyasetçilik, böyle bir belediyecilik olmaz. Herkesi göreve davet ediyorum. Bir an önce belediye ve kurumda kim varsa, bu imar konusunu halledip insanların yıkımını durdursunlar.