Kadir Canpolat’tan Tabiplere Sert Sözler

Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat Yüksek Tansiyon canlı yayın programında tabiplere sert sözlerle eleştiride bulundu. Canpolat, “hangi hastalığın çaresini buldunuz?” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerde devlet ve şehir hastanelerinde görevli doktorların istifa ederek ya özele ya da yurt dışına geçtikleri yönündeki haberler hakkında açıklama yaptı. Erdoğan, “Açık konuşuyorum; varsın gidiyorlarsa gitsinler, bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz” demişti. Canlı yayında Erdoğan’ın bu açıklamasının sorulması üzerine Canpolat Cumhurbaşkanı Erdoğan’a katıldığını ifade ederek, hangi hastalığa çare bulmuşlarda devlet hastanelerini bırakarak özel hastanelerde ya da yurt dışına gidiyorlar. Bu devlet sizin ekmeğinizi veriyor” diyerek tepki gösterdi.

Canpolat’ın konu ile ilgili açıklaması şu şekilde;

İşini iyi ve düzgün şekilde icra eden sağlık çalışanlarını hedef almıyorum. Bu diyeceklerimi kendisini dev aynasında gören sağlık çalışanları için söylüyorum; “Bizim hastanelere giden annelerimiz, babalarımız, evlatlarımız var. Bu sağlık çalışanları onlara nasıl davranıyor. Bu millet adliyeye gider değer görmez, hastaneye gider değer görmez. Bu millete neden saygı duymuyorlar? Bizim milletimize adam gibi davranacaklar. Doktorsan, tabipsen şifa bul.

TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ ÜLKE DÜŞMANLIĞI YAPIYOR

Türk Tabipler Birliği ülke düşmanlığından başka ne yapıyor? Sayın cumhurbaşkanımıza bu şekilde atfen konuşmalar haddinizi bilin. Bu ülke sizin ekmeğinizi veriyor. Gideceklermiş kimi kurtardınız da nereye gidiyorsunuz? Hangi ilaç fabrikalarının ve şirketlerinin ilaçlarını yazıp servis ediyorsunuz? Daha sonra onların hangi pay oranlarında Türk Tabipler Birliği üzerinden PKK’ya, HDP’ye yardım yapılıyor? Nerden gidiyor bunlara bu paralar? Bunları genelleme olarakta konuşmuyorum altını çizmek lazım. Üzerine alınması gerekenler üzerine alınsın. Görevini hakkıyla yapan bütün sağlık çalışanlarını tenzih ederim. Kendini bu vatanın milletin bir neferi değerin olarak gören bu millete hizmet eden bu milleti aşağılamayan bu millette sağlıkta elinden geldiği kadar destek veren bütün sağlıkçılarımız bizim başımızın tacıdır.

Burada PKK’ya ve HDP’ye yardım eden şirketlerin ilaçlarını yazan tabiplerden bahsediyoruz. Bu vatanın, milletin ekmeğini yiyorsunuz görevlerini adam gibi yapın. Görevlerini adam gibi yapanları zaten bu millet başının gözünün üstünde tutup saygıyla hürmet etmesini bilir. Ama sen kalkıp benim Cumhurbaşkanıma, benim milletime kafa tutacaksın. Böyle olur mu? Kısacası bu milletin tarafında olacağız, bu milletin yanında olacağız. Bunlardan dolayı bu millet bu muamelelere maruz kalmaya mecbur mu? Bu vatandaşın vergisi ile o hastanenin gideri, o hekimin parası ödeniyor. Bu milletin parası ile hekimlik yapıyor bu yetmezmiş gibi birde üstüne bu millete artistlik yapıyor. Çıksın Türk Tabipler Birliği’nden bir tanesi ben şu hastalığı yendim, şurada şu başarıyı sağladım, şurada şu hastalıkta şu kadar yol kat ettim diye açıklama yapsın” dedi.

Canpolat sözlerine şöyle devam etti; “Devlet her ile şehir hastaneleri yaptı. İçinde hekim yoksa neye yarar bu hastaneler? Bizler cildiyede sınıfta kalmışız, gözde sınıfta kalmışız, ortopedide sınıfta kalmışız. Tabip nedir? Kırığı alçıya alıp gönderenin adı tabip midir? Hastalara şifa bulan kişinin adıdır tabip. Ben tabip göremiyorum Türkiye’de. Giderseniz gidin bu millete ne vermişsiniz?

FULBRİGHT ANLAŞMASI İLE YALAN TARİH ÖĞRETİLİYOR

Fulbright anlaşması ile yalan tarih öğrettiğiniz bu millete. Yalan tarihi dayatmış olduğunuz bu milletin beynin kendi değerleriyle büyümesi gerekirken kendi değerlerine küfreden bir gençlik ürettiniz. Ey CHP bunları temelinde sen varsın. Fulbright anlaşmasını senin partin imzaladı. Atatürk değil İsmet İnönü imzaladı. Bu 2023’e kadar da devam edecek.

Fulbright anlaşması ile eğitimini tamamlamış tarih hocasıyım ben diye mangalda kül bırakmayanlar bırakın sizin okuduğunuz müfredatınız belli. Türk eğitim sisteminin değişmesi gerekir. Yargıda reform yapılması gerekir. Şu tabiplerinde fazla takınılmaması gerekir. Gidenin paşa gönlü bilir. İnsanlara hor bakıyorlar hiç hastanelere gidip bakıyor musunuz gelen hastalara nasıl davranılıyor? Avrupa’da bunu yapsanız eylemler kopar. Bu millet başını önüne eğmiş kanderine razı olmuş devletinin her türlü imkânlarına katlanmış boyun bükmüş sen birde bunların tepesine vururcasına niye aşağılıyorsunuz insanları? Hangi hastalığa çare olmuş tabipler odası Ey tabipler odası sen sağlıkla hastalıkla mücadele edeceğin yerde sen devletle mücadele ediyorsun. PKK’ya göz kırpıyorsun. Terör faaliyetlerinde adın geçiyor. Bizim kızgınlığımız bu.

BÖLÜCÜ ERMENİLER HER YERDELER

Bölücü Ermeniler her yerdeler. Tabipler odasında yine bölücü Ermeniler var. Bölücü Ermenler devletimizin kurumlarına sızmış durumdalar. Atatürk beni Türk doktorlarına emanet edin demiş ama İsmet İnönü götürmüş sağlık sektörünü komple Ermenilerin eline vermiş. Atatürk Eğitim sistemiyle Türk milleti, devleti kendi tarihini okuyacak kendi tarihi ile barışık olacak demiş ama İsmet İnönü Fulbright anlaşması ile Osmanlı’ya küfreden, kendi tarihine küfreden bir eğitim sistemiyle gençlik inşaa etmiş. Sanayide savunmada iktisatta ticarette her alanda CHP’nin kendisiyle yüzleşmesi lazım.” ifadelerine yer verdi.