15-16 Kasım tarihleri arasında Türkiye’nin dönem başkanlığında gerçekleşecek G-20 Zirvesi ile ilgili açıklamalar yapan Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat;
‘Türkiye seçimden istikrarlı bir şekilde çıktı. Ülkemiz seçim zaferini arkasına alarak bölgesinde önemli bir zirveye ev sahipliği yapıyor. Bununla birlikte bölgesel sorunlar, gelişmelerde de gözler ülkemizin üzerinde’’.dedi.
Canpolat sözlerine şöyle devam etti;
Türkiye’de 15 Kasım la 16 Kasım tarihleri arasında gerçekleşecek olan ve dünyanın en gelişmiş ülkelerinin liderlerinin katılacağı G-20 Zirvesi, 20 Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı Grubuyla dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan 19 ülkeden ve Avrupa Birliği Komisyonu’ndan oluşuyor. Bu yıl Antalya’nın Belek ilçesinde gerçekleşecek olan G-20 Zirvesi Şimdiye kadar 7 kez devlet başkanları düzeyinde toplanmıştır. G20’de devlet başkanları sekizinci kez Rusya’nın Saint Petersburg kendinde toplanmıştı. 15-16 Kasım’da gerçekleşecek g-20 zirvesi 2015’te Türkiye’nin ev sahipliği sonrasında bir sonraki yıl G20, 2016 yılında Çin’in Hangzhou kentinde yapılacak.
Ev sahibi olmanın avantajının yanı sıra seçimden güçlü bir şekilde çıkılması da Türkiye’nin elini güçlendiren bir diğer unsur. Tabi tüm bu etkenlerin yanı sıra Türkiye, bu zirvede en çok söz söyleme hakkına sahip olan ülke. İşin özü dünya Osmanlı’ya muhtaç. Osmanlı barışı tüm dünyada hissedilmelidir. Bu yüzden ülkemizde ve dünyada sulh edilmesi için Osmanlı Medeniyetiyle bölgede ve dünyada barış sağlanması hedeflenmelidir.
G-20’nin aldığı kararlar ekmeğimizin fiyatından, eğitimimize, teknoloji kullanımımızdan, soluduğumuz havanın kalitesine kadar her alanda yaşamımızı etkileyebilecek potansiyele sahip. Bunların liderlerin aralarında ki anlaştıkları hususların uygulanması önemli etkendir.
Biz hem gelişmiş hem gelişmekte olan en büyük ülkeleri kapsadığı için temsil gücünün yüksek olduğunu düşünüyoruz. G-20’yi küresel ekonomik işbirliği ve eşgüdüm açısından en uygun platform olarak tanımlıyoruz. Bu nedenle G-20’nin bütün faaliyetlerini ve toplantılarını önemsenmelidir, üst düzeyde etkin katılım ilkesine gözetilmelidir. Kültürel alanda bu zirvede yerini almasını bekliyoruz. Dünya’nın en büyük kültürü olan Osmanlı kültürünün bu tür zirvelerde gündeme getirilmesi bölgesel ve ulusal barışa katkı sağlayacaktır.
Osmanlı coğrafyasının sadece ekonomik değerleri ele alınmamalıdır. Bununla beraber devletlerarası sosyal yaşam içerisinde Osmanlı modeli öngörüle bilir. Ülkemiz yeniden bu modelle ‘BAŞKANLIK’ SİSTEMİ gibi yeniden ev sahipliği yapabilir. Bölgede istikrarı düşünenlerin Türkiye’nin önemi kabullenmelidir.