Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Hakaret içerdiği iddiasıyla Ankara Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunan Osmanlı Ocakları Genel Başkan’ı Hayrullah Beyazıt adliye önünde basın açıklaması yaptı. İşte Beyazıt’ın açıklaması: “Demokratik ve yüksek yaşam standartları için bir milletin kültürü, sanatı, edebiyatı, ahlaki değerleri son derece önemlidir. Sanat Osmanlı Ocakları’nın da ilgi duyduğu hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılmaktadır. İş ehlindeyse güzeldir. İş ehlinde değilse, o iş tehlikede ve zaman da ziyandadır. Ülkemizde bu görevi üstlenmiş Devlet opera ve bale genel müdürlüğü vardır. Bu genel müdürlük hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılan sanat’ı Ali Baba ve 40 Haramiler’’ masalının anlatıldığı tiyatro şeklinde icra etmek istese de; iş Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hükümete hakaret tiyatrosuna dönüştüğü anlaşılmış, bu tiyatroyu izleyenlerin dahi büyük tepki verdiği görülmüştür. Gezi parkı olaylarıyla, şiirleriyle tanıdığımız Tarık Günersel bu kez Ali baba ve 40 Haramiler masalından etkilenip hayal gücünü art niyetli yazdığı senaryoya yansıtmış, Haramilerin başı olarak geçen şahısın adına ‘reis’ yani Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldığı görülmüş, Bir yerde devlet beslediği kolluğu tarafından hedef haline getirilmiştir. Şöyle ki; Hala Bu tiyatro ülkenin çeşitli illerinde oynatılarak Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhinde seminerler, toplantılar ve tiyatrolar da kullanıldığı gibi halk devlet büyüklerimize karşı kışkırtılıyor ve toplumda Erdoğan aleyhine alttan alta tüsinami gibi büyük bir düşmanlık ve kin aşılanmak istendiği gün yüzüne çıkmıştır. Senaryoda Karakteri kamuoyunda reis, yani baş, yani Cumhurun başı olarak tanınan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a benzetilmeye çalışılan bir sanatın icrasında amacından ötede bir algı oluşturularak milletin namus bildiği, oylarının sahibi ve milletin bedenine ruh olan lider, yani milletin ta kendisi hedef alınmıştır. Harami Baş’ının yardımcı karakterinin de bacaksız olarak adlandırılması Doğrudan belli bir ideolojik amaç ve hedef gözetilerek yapılmış bir opera olduğu, Bu karakterle de Başbakan Davutoğlu’nu özdeşleştirerek bir algı oluşturmaya çalışıldığı görülmektedir. Söz de akademisyenler, samimi akademisyenlere ihanet ettiği gibi, Sözde sanatçılar da samimi sanatçılara ihanet etmişlerdir. Sanatı ideolojik bir ranta dönüştürmek isteyen bu zümre ve buna çanak tutan devlet opera ve balesi genel müdürü Selman Ada derhal görevden istifa etmelidir.
Makam odasın da alkol almak sanatın neresindedir?
Tüyü bitmeyen yetimin hakkı, halkın içine kin ve nefret sokacak operalarda kullanılmamalıdır. Söze sıra gelince hükümete ve devlet büyüklerimize iftiradan iftiraya uçanlar, neden devlet opera ve balesine konmuyorlar? Neden sanata kin ve nefreti bulaştıranlara karşı sessiz kalınıyor. Toplumda telafisi olmayan bir düşmanlığın tohumunu eken senaryolar, neden hala gösterimde sergileniyor? Bu senaryoların ücretleri, devletin kasasından neden ödeniyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasına sesini benzeterek, ‘Aziz vatandaşlarım Bana harami diyorlar. Ben Haramiyim harami. Sizi kurtarmaya geldim bu sefaletten’’ Diyerek halkımızla da ayrıca alay edildiği, Cumhurbaşkanlığı makamına ve Cumhurbaşkanına alenen iftira atıldığı, hakaret edildiği ortada olmasına rağmen, bu senaryo hakkında neden 8 ay geçmesine rağmen, neden yargı erki harekete geçmiyor?
Bu Hakaret vari oyun doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yani ona oy verenleri hedef aldığı apaçık ortadadır. Devlet Başkanlarımıza bu alçakca hakareti yapanların devletin parasıyla bu imkânı kullanmaları da ayrı bir skandaldır. Devlet büyüklerimize kimsenin hakaret etmeye, iftira atmaya asla hakkı yoktur, yeni anayasada da olmamalıdır.
Devlet büyüklerimize hakaret ve iftira atanlar toplumun vicdanında derin bir yara açtığı gibi yargı önünde yargılanmalıdır..
Tüm kamuoyumuza Saygılar sunuyor. İlgilerinize teşekkür ediyorum.”dedi. dedi