Ankara Valiliğine Osmanlı Ocakları Ziyaret gerçekleştirdi…

Osmanlı Ocakları Kurucu Başkanı Kadir Canpolat, Ankara Valiliğinde, Vali Yardımcısı Sayın Süleyman Hürrem AKSOY’u ziyaret etti.13 şubat 2018 tarihinde Ankara Valiliği Taş Bina’da gerçekleşen ziyarette Türkiye Cumhuriyeti kuruluşu ile alakalı önemli konular konuşuldu.1955 tarihine kadar Başbakanlık binasının Ulus’ta Valilik taş binanın karşısındaki bina olduğunu açıklayan Aksoy,Cumhuriyetimizin ve Devletimizin ne zorluklarla kurulduğunu ve en azından milleti olarak bu tarihi bilgileri öğrenerek Ülkemize ve Demokrasimize sahip çıkmamız gerektiğini açıkladı ve tarihimizin tam anlamı ile bilmeyenin geleceği olamaz dedi.

Afrin Operasyonu ve ilgili gelişmeler’de bu ziyaretin en önemli konularındandı.Türklerin sabırlı bir toplum olduğunu ama sabrının sınandığını fark ettiği zaman da dünyaları karşısına alacağını söyleyen Aksoy, Mete Han’dan bahsederek TSK ve dünyanın önde gelen ordularının onun kurduğu ordu sistemi ile yönetildiğini hatırlattı, “Birçok konar-göçer kavimin kullandığı çavuş oku adı verilen ıslıklı okun mucidinin Mete olduğu kabul edilir. Çin kaynaklarına göre eğer okunu bir yöne yöneltirse emrindeki askerlerin hepsi o hedefe ok atarak hemen yok ederdi. Bir gün okunu en sevdiği atına çevirdi. Askerlerinden bazıları tereddüt etti. Bunun üzerine okunu sırayla tereddüt edenlerin üzerine çevirdi. Atına ok atmakta tereddüt eden askerlerinin hepsi atılan oklarla öldürüldü. Böylece küçüklükten beri oynadığı okunu hedefe çevirme oyunu emirlerinin tartışılmazlığını da perçinledi. Bir gün emrinde demir disiplini ile yetiştirdiği 10 bin askeri varken okunu ava çıkan babasının üzerine çevirdiğinde askerlerinden hiçbiri tereddüt etmemişti.
Metehan günümüz ordularının temellerini atmıştır. Ordusunda onbaşı, yüzbaşı, binbaşı, tümen başı gibi rütbeler kullanmıştır. Günümüzde Türk Kara Kuvvetlerinin kuruluş yılı Mete Han’ın tahta geçtiği MÖ. 209 yılı olarak kabul edilmektedir.”

Fetö ile ilgili konuşan Canpolat ise:“Asırlardan beri bir Milletiz biz, asırlarca yine bir Millet olarak yaşayacağız. Geçmişte Türk’ü, Kürt’ü, Lazı, Alevisi, Sünnisi bu çatı altında milletimizle beraber yaşamış, ırz’ı can yapmış, hepimizin varlık haklarını birlikte korumuş, birlikte cephede savaşmış, birlikte hepimiz vatan’ını bayrağını devletini korumuş neferleriz. Tasamız bir bizim, sevincimiz bir, kaderimiz bir bizim, şimdi kalkıp Kürtlük üzerine Türklük üzerinden bu milleti bölenlere prim mi vereceğiz ! vermeyeceğiz.”dedi.