enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4910
EURO
36,2443
ALTIN
2.954,26
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Hafif Yağmurlu
17°C
Ankara
17°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Hafif Yağmurlu
16°C
Cumartesi Karla Karışık Yağmurlu
1°C
Pazar Karla Karışık Yağmurlu
2°C
Pazartesi Karla Karışık Yağmurlu
2°C

Osmanlı Ocakları AK Parti’den İstifa Mı Ediyor?

Osmanlı Ocakları AK Parti’den İstifa Mı Ediyor?
Osmanlı Ocakları AK Parti’den İstifa Mı Ediyor?

Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat Erzurum Osmanlı Ocakları’nda düzenlenen basın toplantısında gündeme dahil önemli açıklamalarda bulundu.

Canpolat açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: “Biliyorsunuz bizler Osmanlı Ocakları olarak hiçbir siyasi partiye bağlı değiliz. Hiçbir zaman hiçbir siyasi partinin güdümünde çalışmadık. Hiçbir siyasi partiden, bir ücret almadık. Bir beklenti içine dahi girmedik. Bir siyasi partinin arka bahçesi haline asla gelmedik. Biz Osmanlı medeniyetiyle haşrolan, Osmanlı medeniyetiyle yürüyen bir teşkilat olmayı kabul ettik. Bu anlamda faaliyetlerimizi Osmanlı medeniyeti çizgisi üzerine yoğunlaştırdık. Bunun için de yaptığımız faaliyetlerde il, ilçe başkanlıklarında özellikle il başkanlığı açılış törenlerimizde birlikten, beraberlikten, kardeşlikten nem vurduk ve asrın lideri sayın Recep Tayyip Erdoğan’a her zaman destek çıkılması gerektiğini, onun partisi olan AK Parti’ye her zaman sahip çıkılması gerektiğini anlattık.

Tarihler 15 Temmuz’u gösterdiğinde öncelikle daha öncesini anlatayım. Sayın Davutoğlu, AK Parti Genel Başkanlığı döneminde Osmanlı Ocakları’nı hedef alırcasına, saldırırcasına, yok edercesine bir genelge çıkarmıştı. Ne demişti genelgede? AK Parti’yle Osmanlı Ocakları’nın bir ilişkisi yoktur. Bunlara hak ettiği ölçülerden daha fazla destek vermeyin. İlişkilerinize dikkat edin demişlerdi. Biz neyi hak ettiğimizi bilemedik. Bizler bir kalem veya bir çay bardağı dahi hak ettiğimizi düşünmüyoruz. Çünkü biz gönülden hizmet ediyoruz, çünkü biz gönüllü neferleriz. Çünkü bizim bir ticari kaygımız, bir ticaret alışverişimiz söz konusu değil. Biz burada kendi davamızı yürütmeye çalışıyoruz. Osmanlı medeniyetine hakkıyla sahip olmaya çalışıyoruz. Bizi demek ki birileri yanlış anladı. Sayın Davutoğlu da Erdoğan sevgimizi kıskandı ki Osmanlı Ocakları’na böylesine bir darbe vurmaya çalıştı. İçişleri Bakanlığı’ndan müfettişler geldi kardeşlerim. Osmanlı Ocakları’nı kapatmaya çalıştılar. Bizler bugüne kadar bunlara sustuk. Sabrettik, kol kırılır yen içinde kalır dedik her zaman olduğu gibi bu konuları gündeme getirmedik. Ama bugün bardağın taştığı günü yaşıyoruz. O yüzden sizlere de bunları açıklamak zorunda kaldık. Sayın Davutoğlu’nun göndermiş olduğu İçişleri Bakanlığı’ndan müfettişler bizlere gelir gider makbuzlarımızı sordu. Yani ne kadar para aldınız, ne kadar para dağıttınız? Diye sorular sordular. Muhtemelen herhangi bir bağış kabul etmiş olsaydık ya hırsız çıkacaktık ya da onun üzerinden bir soruşturma başlatılıp ocağımız kapatılacaktı. Allah’a hamdolsun bizler bağış toplamıyoruz. Hatta üye aidatı dahi almıyoruz. Gol atmaya gelen müfettişler gol yiyerek gittiler. Bir baktılar ki burada davadan başka, sevgiden başka, destekten başka bir şey yok. Bunları kendileri gördü gittiler.

Süreç 15 Temmuz’u gösterdiğinde AK Parti Genel Merkezi şahsımı arayarak. Bir daha söylüyorum. 15 Temmuz gecesi AK Parti Genel Başkan Yardımcıları şahsımı arayarak Osmanlı Ocakları Genel Başkanı olarak AK Parti’mizi sizlere emanet ediyoruz. Lütfen hakkıyla AK Parti’mizi savunun dediler. Vallahi bizde hiçbir çıkar, menfaat gözetmeden tüm samimiyetimizle, tüm kalbi duygularımızla, tüm iyi niyetimizle 15 Temmuz gecesi AK Parti’mizi ölümüne savunduk. Ölümüne müdafaa ettik. Aynı fedakarlığı külliyede de gösterdik…

Osmanlı Ocakları FETÖ ile mücadeleyi başlatan kurumdur. Nasıl mı? Henüz darbe olmadan FETÖ’nün adı daha paralel yapı iken Zaman Gazetesi ve Samanyolu TV’nin önüne bizler siyah çelenk bıraktık, basın açıklaması yaptık. PKK’dan dahi daha fazla tehlikeli görmüş olduğumuz bu terör örgütüne bir şiddet kullanarak, bir kırılganlık yaparak, bir düzeni bozan eylem gerçekleştirmedik. Kanunlarımız bize vermiş olduğu yetki doğrultusunda gidip siyah çelenklerimizi bıraktık ve FETÖ ile mücadelenin meşale ateşini yaktık Allah’a hamdolsun öyle bir hamle yaptık ki FETÖ sorgulanamaz, FETÖ eleştirilemez anlayışını da yerle bir ettik. O eylemden sonra toplumda özellikle STK’larda, siyasi partilerin tamamında bir farkındalık oluşturduk ve bu farkındalığı ülke gündemine taşıdık. Sağ olsun sayın Cumhurbaşkanımız da bizleri bu yapmış olduğumuz eylemlerden dolayı her zaman takdir etti, teşekkür etti. Bizler de kendisine karşı hiçbir zaman sevgimizi, saygımızı yitirmedik ve hiçbir kuvvet bizim, sayın Recep Tayyip Erdoğan’a karşı saygımızı, sevgimizi asla yok edemez, bitiremez, parçalayamaz.

Diğer taraftan AK Partili yöneticilerin Osmanlı Ocakları’na karşı tutum ve davranışları 15 Temmuz’dan önce ve sonrasında hatta bugünlere kadar süregelen, zaman içerisinde bizleri üzmüştür. AK Parti’nin 2014 yılı itibariyle bir üyesi olarak, bir neferi olarak, gönüllü hizmet eri olarak gecemizi gündüzümüze kattık. 16 Nisan referandumunda bir günde hiçbir siyasi partinin hatta milletvekillerimizin, kusura bakmasınlar bakanlarımızın dahi yapamadığı programları yaptık. 16 Nisan referandumunda özellikle Doğu ve Güneydoğu Bölgesi’nde yapmış olduğumuz programları hatırlarsınız zaten. 16 Nisan referandumunu da Doğu ve Güneydoğu’dan gelen sonuçlarla kazandırmıştı. Biz de tam bu bölgede çalışmıştık. Bir günde üç ilde programlar yaptık. PKK’nın infaz sitesinde olmamıza rağmen bu fedakarlığı niçin yaptık biliyor musunuz? Aslında kendi iyiliğimiz için yaptık. Aslında ülkemizi sevdiğimiz için yaptık. Aslında Erdoğan’ın yalnız kaldığını gördüğümüz için yaptık. Yanı başındaki birileri onu göremiyor, onun bu çırpınışını, bu haykırışını hissedemiyor diye biz de onun yalnızlığını hissettiğimiz için yaptık. Bir STK’nın üzerine vazife olmayan programlar düzenleyerek ne yaptık? AK Partimize, Cumhur İttifakı’na ve 16 Nisan referandumuna büyük katkılar sağladık. Asker tören yürüyüşünde belli olur bizler üzerimize düşen her türlü fedakarlığı yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.

Biz yolumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bizi küstürmek isteyenler var. Bizi AK Parti’den dışlamak isteyenler var. Bizi Ak Parti’den istifa etmeye zorlayanlar var. Bizim Erdoğan sevgimizi kıskananlar var. Bizi bu çizgiden çıkarmak isteyenlerin en başında gelen kişi kimdi sayın Davutoğlu’ydu? Davutoğlu bunu başaramadı ama bugün AK Parti’nin yine içinde bazı yuvaları sezinlemiş bulunuyoruz. Önümüzde bir seçim var. Arkadaşlar biz diğerleri gibi suspus yaparak bu seçimi göz göre göre kaybetmek istemiyoruz. Cumhurbaşkanımızın seçimi kaybetmesini bizler istemiyoruz. Aslında ülkemizin kaybetmesini istemiyoruz. Aslında geleceğimizin kaybedilmesini istemiyoruz. Aslında güçlü müreffeh bir Türkiye istiyoruz. Bu anlamda da üzerimize düşen vazifeleri de sonuna kadar yerine getirmekten de geri durmayacağız.

PKK’yla yapılan mücadele FETÖ’yle yapılmadığı kanaatindeyiz. Yapılamadığı kanaatindeyiz. Yuvalandıklarını görüyoruz. Bu yuvanın bir şekilde tertiplenmesi ve düzelmesi için 15 Temmuz gecesinde, bu kadar canhıraş, mücadele eden teşkilatımız sonuçta bir düşman sınıfını kazanmış oldu. Bir yapıyı karşısına aldı. Biz en zor günlerde AK Parti’mizin yanında olurken PKK’nın ve FETÖ’nün karşısında AK Parti bizi yalnız bıraktı. Bakın öldürülen teröristlerin üzerinden Osmanlı Ocakları ismi ve Kadir Canpolat isimi çıktı. Öte yandan sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan her yapıyı karşımıza aldık. Her yapıya karşı dik durduk. Her soruna bir çözüm bulmaya çalıştık ama AK Parti’nin içinde kraldan daha çok kralcılık yapan birilerine denk geldik ki burada sözüm ona sorumdan daha çok sorun çıkaranlar oldu. Bizi yok sayanlar oldu. Bizi görmezden gelenler oldu. 15 Temmuz gecesi bizi arayıp AK Partimizi koruyun, kollayın diyenlerin yapmış olduğumuz faaliyetlerde edinmiş olduğumuz projelerde ve Osmanlı medeniyetine sahip çıkma amacıyla düzenlemiş olduğumuz panellerde ve programlarda AK Partimizin bizi yalnız bıraktığını görüyoruz.

Teşkilatımda arkadaşlarımız kırgınlar ve küsmeler söz konusu. Eğer gerçekten Sayın Cumhurbaşkanımıza rağmen AK Partili yöneticiler bizi sevmiyor istemiyorsa biz bir fitne hareketi olmaktan Allah’a sığınırız. Bizi kimse Deva Partisi’yle, bizi kimse Gelecek Partisi’yle, bizi ihanet edenlerle karmaştırmasın. Bizler yeri zamanı geldiğinde susmasını biliriz. Bizi Türkiye davamızdan, bizi Erdoğan sevdamızdan hiç kimsenin ayırması mümkün değildir. Özellikle AK Parti Genel Merkezi’ne sesleniyorum eğer rahatsızsanız kardeşim bize bunu söyleyebilirsiniz. AK Parti’mize zaten sizler sahip çıkamıyorsunuz. Bakın partinin gelmiş olduğu nokta bugün hangi düzeyde görüyoruz işte. Sayın Cumhurbaşkanımız gibi sizler çalışamıyorsunuz onu temsil noktasında temsil edemiyorsunuz. Onun millete göstermiş olduğu sevgiyi gösteremiyorsunuz. Onun yapmış olduğu faaliyetler ve programların yanı başından dahi geçemiyorsunuz. İhanet içerisindesiniz, farkında değilsiniz. Ak Parti’mize, sayın Cumhurbaşkanımıza ve ülkemize bunları reva görmenizi kınıyoruz. Eğer bizden de rahatsızsanız sayın Davutoğlu’nun çıkarmış olduğu genelgeden dolayı bize resmi bir yazı vereceksiniz ya da bizleri bırakın biz de AK Parti’mizden istifa edelim. Erdoğan’a ve partimize gönül ilişkimize zarar vermeyin, biz de zarar vermeyelim. Beklentilerimizi ona göre sergileyelim. Anadolu’da bir laf vardır. Ya kuşu azat et, ya sahip çık. Kötü günde kullanıp, atılan peçete gibi insanları görmek bir siyasi partiye hiç kimse yakışmaz” dedi.