İşgal ve istila tehdidi karşısında Millî Mücadele ruhunu yükseltmeyi en aslî vazifesi sayan milletimizin 100 yıl önce ortaya koyduğu basiretin görünür, cesaretin hissedilir olduğu ve “istiklâl-i tam” iradesinin ilan edildiği Erzurum Kongresi, gerçekleştiği günden itibaren tarihimize şekil veren bir dönüm noktası olmuştur. Türk milletinin var olma mücadelesindeki kararlılığını gösterdiği bu tarihi kongrede alınan “Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı millet topyekun kendisini savunacak ve direnecektir” kararı, bugünü tanzim ve yarını inşa etme gayretimizin temelinde yer almayı sürdürecektir. 19 Mayıs’ta Samsun’da ilk adımı atılan, Amasya’da, Erzurum’da, Sivas ve nihayet bütün Anadolu’da başlayan var olma mücadelesinin gurur verici başarısını, bugün ve gelecek nesillere aktarmakla yükümlüyüz. Asil milletimiz, 100 yıl önce verdiği verdiği istiklal mücadelesinden aldığı ilham ile bugün de geleceğine ümitle bakmaktadır. Türkiye Devleti bugün milleti ve dünya için sözü olan bir umudun adıdır. Bu sebeple her geçen gün gelişen büyük ve güçlü Türkiye idealimiz bizlerin çalışma azmini arttırmaktadır. Bu şuur ve inançla, 100 yıl önce “istiklâl-i tam” şiarını yükselten Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve mücadele arkadaşlarını; bu topraklardaki varlığımızın muhkem kalesi Erzurum’da millî hattı kurmak için öne çıkan, Süleyman Necati Bey, Cevad Bey, Hüseyin Avni Ulaş, Hoca Raif Efendi ve Kazım Karabekir Paşa başta olmak üzere bütün vatanperverleri ve kahraman Erzurumlu hemşehrilerimi rahmetle, minnetle ve şükranla anıyor, Millî Mücadele ruhuna sadakatin millet olarak en temel kılavuzumuz olduğunu bir kez daha ilan ediyoruz.”