Tarih, güçlü milletlerin ayak izleriyle yazılır. Bizim tarihimiz de, adaletin, cesaretin, bilimin ve irfanın bayraktarlığını yapan ecdadımızın mirasıdır. Bu miras, Kanuni Sultan Süleyman’dan Fatih Sultan Mehmet’e, Yavuz Sultan Selim’den Sultan Abdülhamit Han’a, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten Recep Tayyip Erdoğan’a uzanan bir yolculuğun şanlı hikâyesidir.
Kanuni Sultan Süleyman, “Adalet mülkün temelidir” düsturuyla hükmettiği topraklarda yalnızca fetihlerle değil, adalet ve hukuk düzeniyle de hatırlanır. O, sadece Osmanlı’nın değil, dünyanın tarihine “Muhteşem Süleyman” olarak geçti. Kanuni, çağlar boyunca milletimize rehber olacak bir miras bırakarak devleti zirveye taşıdı.
Fatih Sultan Mehmet, genç yaşta çağ kapatıp çağ açarak yalnızca bir şehir değil, bir medeniyet fethetti. İstanbul, onun ellerinde Müslüman, Hristiyan ve diğer halkların barış içinde yaşadığı bir başkent haline geldi. Sanata, bilime ve hoşgörüye verdiği önemle yalnızca bir fatih değil, bir bilge olarak da tarihe damgasını vurdu.
Yavuz Sultan Selim, kısa süren hükümdarlığında İslam dünyasını Osmanlı sancağı altında birleştirdi. Hilafeti Osmanlı’ya getirerek milletimizi İslam’ın koruyucusu ve lideri yaptı. Cesareti ve liderlik vizyonuyla Osmanlı’nın dünya üzerindeki gücünü pekiştirdi.
Sultan Abdülhamit Han, “Ulu Hakan” sıfatıyla bilinir. Zor zamanların lideri olarak, Osmanlı’nın parçalanma tehlikesine karşı sabır ve dirayetle mücadele etti. Devletin ayakta kalması için diplomasi, eğitim ve teknolojik reformlarla iz bıraktı. Onun ileri görüşlülüğü, günümüzde dahi hayranlıkla anılıyor.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini bizzat yöneterek yepyeni bir Türkiye inşa etti. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyerek halkın iradesini ön plana çıkardı. Bilim, eğitim ve modernleşme konularındaki reformlarıyla sadece bir lider değil, milletimizin çağdaş geleceğinin mimarı oldu.
Bugün ise Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, geçmişine sahip çıkarak geleceğe emin adımlarla yürümektedir. Mazlumların sesi, adaletin savunucusu ve medeniyetimizin güçlü temsilcisi olan Türkiye, bölgesel bir güçten küresel bir aktöre dönüşmektedir. Çanakkale ruhunu, Kurtuluş Savaşı azmini ve ecdadımızdan miras kalan değerleri günümüze taşıyarak daha güçlü bir gelecek inşa etme yolunda ilerliyoruz.
Bizler, Osmanlı Ocakları olarak ecdadımızın bıraktığı bu kutsal emaneti koruyarak onların mirasına layık olmaya çalışıyoruz. Tarihten aldığımız güçle geleceğe yürüyor, birlik ve beraberlik içinde yeni destanlar yazmaya hazırlanıyoruz.
Osmanlı Ocakları Esenler İlçe Başkanı Vedat Balta.