Ocak Partisi Genel Başkanı Kadir Canpolat Ve Parti Üyeleri Anıtkabir’i Ziyaret Etti.
Ocak Partisi Genel Başkanı Kadir Canpolat başkanlığındaki Ocak Partisi heyeti, Türkiye’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’i ziyaret etti. Heyet, Aslanlı Yol’ dan yürüyüp Atatürk’ün mozolesine çıktı. Canpolat, Atatürk’ün mozolesine çelenk bıraktıktan sonra, saygı duruşunda bulunuldu. Heyet, ardından Anıtkabir’in merdivenlerinde hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’ne geçildi. Burada Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayan Canpolat, deftere şunları yazdı:
“Muhterem ve mukaddes huzurunuzda, sizlere ilk defa bir mesajla kendimi ifade ediyorum. ‘Devlet-i Ali’mizin devamı olan Türkiye Cumhuriyeti devletini, çok büyük fedakarlıklarla, çok büyük emeklerle, tarifi mümkün olmayan mesaiyle, canla, ırzla, namusla ve bir hikmetle bizler için kurduğunuzu biliyoruz. Egemenliğimizi, birliğimizi, bütünlüğümüzü, Türk devletinin ve Türk milletinin çıkar ve menfaatlerini gözeterek, her renge, her fikre saygı duyarak, bununla beraber ilime, sanayiye, tarıma, endüstriyel alanlarda yaptığınız o hikmetli çalışmalarla, Kur’an-ı Kerim’i Türkçe meal olarak bastırmanızla Osmanlı Devleti’nin borçlarını ödeyerek Devlet-i Ali’mizin onurunu kurtarmanızla; Türk’ü, Kürt’ü, Alevi’si ve Sünni’si, herkesi bir ve bütün düşünüp, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ ifadeleriyle ‘Ne mutlu Türk olana’ ifadesinin yol ayrımında bizlere birlik, bütünlük ve kardeşliği tavsiye ederek cihan devletimizin devamı olan bu eşsiz medeniyetimize katkılar sağlayarak, bu yeni yüzyılda cihan devleti olacak Türkiye Cumhuriyeti devletini iyi ki kurmuşsunuz. Bizim de size emanet edilen tüm değer ve kıymetlerin, tüm Cumhuriyet’in sorumluluğunun aynı şekilde değerlerini bilerek, kıymetini sürerek, aynı inanç ve ruhla bu bütünlüğü savunarak hizmet ve faaliyet göstereceğimizden emin olmalısınız. Siz, hangi ruh ve manada faaliyetler yürüttüyseniz, aynı ruh ve mananın bir yüzyıl sonra dahi devam ettiğini, yüce milletim, yüce devletim ve yüceler yücesi rabbim huzurunda sizlere ifade ederim.”
“Muhterem ve mukaddes huzurunuzda, sizlere ilk defa bir mesajla kendimi ifade ediyorum. ‘Devlet-i Ali’mizin devamı olan Türkiye Cumhuriyeti devletini, çok büyük fedakarlıklarla, çok büyük emeklerle, tarifi mümkün olmayan mesaiyle, canla, ırzla, namusla ve bir hikmetle bizler için kurduğunuzu biliyoruz. Egemenliğimizi, birliğimizi, bütünlüğümüzü, Türk devletinin ve Türk milletinin çıkar ve menfaatlerini gözeterek, her renge, her fikre saygı duyarak, bununla beraber ilime, sanayiye, tarıma, endüstriyel alanlarda yaptığınız o hikmetli çalışmalarla, Kur’an-ı Kerim’i Türkçe meal olarak bastırmanızla Osmanlı Devleti’nin borçlarını ödeyerek Devlet-i Ali’mizin onurunu kurtarmanızla; Türk’ü, Kürt’ü, Alevi’si ve Sünni’si, herkesi bir ve bütün düşünüp, ‘Ne mutlu Türküm diyene’ ifadeleriyle ‘Ne mutlu Türk olana’ ifadesinin yol ayrımında bizlere birlik, bütünlük ve kardeşliği tavsiye ederek cihan devletimizin devamı olan bu eşsiz medeniyetimize katkılar sağlayarak, bu yeni yüzyılda cihan devleti olacak Türkiye Cumhuriyeti devletini iyi ki kurmuşsunuz. Bizim de size emanet edilen tüm değer ve kıymetlerin, tüm Cumhuriyet’in sorumluluğunun aynı şekilde değerlerini bilerek, kıymetini sürerek, aynı inanç ve ruhla bu bütünlüğü savunarak hizmet ve faaliyet göstereceğimizden emin olmalısınız. Siz, hangi ruh ve manada faaliyetler yürüttüyseniz, aynı ruh ve mananın bir yüzyıl sonra dahi devam ettiğini, yüce milletim, yüce devletim ve yüceler yücesi rabbim huzurunda sizlere ifade ederim.”